Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu Ankara’ya Geldi

 Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu Ankara’ya Geldi
Panel

Ankara Dersimliler Derneği, Tunceli Belediyesi ve Çankaya Belediyesi işbirliği ile Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sergi, panel ve müzik dinletisinin yer aldığı bir etkinlik yapıldı.            

Sergi

Çankaya Belediyesi’ne ait Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, 12 Mart 2022 Cumartesi günü yapılan etkinlikte, Tunceli Belediyesi Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nden getirilen Alevi- Bektaşi yazma eserleri: fütüvvetnameler, icazetnameler, cönkler, defterler ile şair, yazar, siyasetçi, sanatçı mektupları ve belgeler sergilendi.

Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun da etkinliğe katılması, ortamı renklendirdi.  

Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki etkinliğe katılan konuklar arasında Ahmet Özer, Hasibe Ayten, Aysel Timuroğlu, Cengiz Kaplan, Müslüm Kabadayı, Davut Köksoy, Vedat İçen, Zeynep Nefes gibi edebiyat dünyasından pek çok tanınmış isim de bulunuyordu.

Ankara Dersimliler Derneği Başkanı Çiğdem Camkıran’ın moderatörlük yaptığı etkinlikteki Panele: Şair Ahmet Telli, Gazeteci-Yazar Attila Aşut, Yrd. Doç. Dr Çağlar Deniz, Yayıncı –Yazar Mesut Özcan ise konuşmacı olarak katıldılar.

Çiğdem Camkıran paneli açış konuşmasında, Dersim’de kurulan kütüphanenin çok önemli bir kültür hazinesi olduğuna dikkat çekti.                     

” İnsanlığın Bize Devrettiği Kültür Mirasını Korumalıyız”

Panelin ilk konuşmacısı olan Ahmet Telli, Türkiye’nin geçmişten günümüze uyguladığı kültür politikalarına değindi. Şair Ahmet Telli: “İnsanlığın bize devrettiği kültür mirasını korumalıyız. Ulusal kültürlerin ilerici ve devrimci bir yanı vardır. Hümanist kültür birikimine sahip çıkmak gerekir. Hümanist kültür, geleceğe taşınan kültürdür,” dedi.

Ahmet Telli konuşmasında, yazar kütüphanelerini de anlattı. Telli: “Yazar-çizerlerin çalışma odalarının çekilmiş fotoğrafları, portre niteliğindedir. O sanatçının kişiliğini bulursunuz. Camlı kitaplıklar, kitaplık değil de mobilya gibidir. Kitaplık yaşayan bir yerdir. Yazarın çalışırken okuması gereken kitapların bulunduğu yer ayrıdır, yeniden okuyacağı kitapların yeri ayrıdır. Kimi kitaplar yan yana, kimisi üst üste durur. Çok düzgün kitaplıkları sevmem, aradan bir kitabı çıkarsanız, yeri çekilmiş diş yeri gibi durur,” dedi.

“İktidar Kütüphanelerin İçini Boşalttı ve Kültür  Hafızasını Sildi”

Paneldeki ikinci konuşmacı Gazeteci-Yazar Atilla Aşut; kütüphaneciliğin kil tabletlerden başlayarak günümüze uzanan tarihsel gelişimini anlattı. Atilla Aşut: İktidarın Ankara’da bulunan Milli Kütüphane’deki kitapların bir kısmını hurdahaneye vererek, bazı kitapları da sarayda bulunan Beştepe Millet Kütüphanesi’ne taşıtarak, Milli Kütüphane’nin içini boşalttığını anlattı. Milli Kütüphane’nin ve eserlerin yok edilerek, kültür hafızamızın da silindiğini kaydetti.

Atilla Aşut, yazarların kendilerinden sonra kütüphanelerinin kime kalacağı konusunda endişe taşıdıklarını, atılmaları ya da hurdacıya satılmaları riskine karşı, kütüphanelerini güvenilir bir yere teslim etmek istediklerini anlattı. Aşut, ” Fakat bütün yazarlar da  kütüphanelerini  Tunceli’ye gönderemezler, zaten hepsinin tek yerde toplanması da doğru olmaz. Ankara’da da, erişilebilir bir yerde, araştırmacıların ulaşabileceği bir kütüphane oluşturulmalı dedi.”

“Aleviliğin Yazılı Kaynakları Yoktur İddiası Bir Hurafedir!”

Panelde konuşan Akademisyen Yrd. Doç Dr. Çağlar Deniz Alevi el yazması eserlerinin içeriğinden ve bunların Alevilik için öneminden söz etti.                                               ,

Çağlar Deniz: “Alevilikle ilgili çalışmalara başladığımızda, kamuoyunda Alevilikle ilgili bilinenlerin,  aslında çok büyük bir hurafe olduğunu da görmeye başladık. Özellikle Sünni kültürden gelen bir insansanız bu sizi daha çok şaşırtıyor. Çünkü yıllarca beraber yaşadığınız insanlar hakkında saçma bilgiler nasıl kafanıza doldurulmuş, buna hayret ediyorsunuz. Bu hurafelerden biri de, ‘Aleviliğin yazılı kaynakları yoktur ya da azdır.’                                          

“1400 Senedir  Otoriteye Karşı Gelmiş İnançsal Bir Hareket, Yazılı Kaynağı Olmadan Bugünlere Gelemezdi”

 “1400 sene boyunca otoriteye karşı gelmiş inançsal bir hareket, yazılı kaynağı olmadan nasıl devam edebilir? Bu mümkün değil. İktidarlar tarafından her zaman baskıya maruz kalan Aleviler, o baskıya karşı kendilerini yazılı kaynaklarla ifade ettiler. Aleviler iki önemli büyük kültürel soykırım yaşadılar Bunlardan birisi Osmanlı döneminde, diğeri de Cumhuriyet dönemindedir. O dönemlerdeki Alevilik inancına ait yazılı eserlerin birçoğu, iktidarlar tarafından yakılıp, yok edilmiş. Kalanlardan toplayabildiklerimizi bir araya getirdik, Tunceli’deki  Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nde birleştirdik. Elimizden geldiğince de Aleviliğe dair var olan bütün yazılı eserleri toplamaya ve bir kütüphane çatısı altında birleştirmeye devam edeceğiz.”

“Bir Ülkenin Aydınları, Sanatçıları, Yazarları O Ülkenin Aynasıdır”

Paneldeki son konuşmacı Yazar-Yayıncı Mesut Özcan’dı. Tunceli Belediyesi Vecihi Timuroğlu Kütüphanesi’nin kuruluşunu da gerçekleştiren Özcan; kütüphanenin oluşma süreci ve içindeki eserlerle ilgili açıklamalarda bulundu.  

Özcan konuşmasında: “Genel olarak bakarsak, bir ülkenin aydınları, sanatçıları, yazarları o ülkenin aynasıdır. Küçük ölçekte bakarsak da; bir ilin şairi, yazarı, sanatçısı, aydını o ilin aynasıdır,” sözlerine yer verdi. Mesut Özcan: “Dersim Belediyesi açmış olduğu bu kütüphane ile, birçok eseri bir araya toplamış ve onlara sahip çıkmıştır. Bizim topladığımız yazılı eserlerde geçmişimiz, tarihimiz var,” dedi.

“Kütüphaneyi Oluşturduk Ancak Yarın Kayyum Atanır da Eserler Yok Olur Diye Kaygılıyız

 Panelin sonunda, Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu da kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı.

Başkan Maçoğlu: “Bu kadar yazar, şair ve akademisyenden sonra, ben kültür sanat üzerine konuşamam, ama bunca aydını bir arada bulmuşken ben de siyaset yaparım” diyerek, salondakileri güldürdü.  Mehmet Fatih Maçoğlu: “Sosyalist düşünceye sahip gençler olarak, o yıllarda böyle toplantılarda konuşmacıların açıklarını bulmak için onları dikkatle dinlerdik. Bugün ise onlardan ne öğrenebiliriz diye can kulağıyla dinliyoruz. Aydınlarımızın fikirlerine en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanları yaşıyoruz,” dedi. Başkan Fatih Maçoğlu, “Ben belediye başkanı olarak elimden geldiği kadar bölgeme, kültürüme katkıda bulunmaya çalışıyorum. Dersim’de; yazar kütüphanelerinin, şair-yazar ve politikacı mektuplarının, Alevi el yazmalarının bulunduğu, araştırmacıların da faydalanabileceği çok değerli bir kütüphane oluşturduk. Fakat her şeyin yok edildiği bir dönemde, her zaman bir kayyum atanması ya da herhangi bir olumsuzluk yaşanması gibi kaygılarımız da var. Böyle bir durum karşısında elimizdeki eserlere zarar gelmemesi, yok edilmemesi için de önlemler almaya gayret ediyoruz, çeşitli protokoller yapıyoruz. Elimizden geldiğince de korumaya çalışacağız,” dedi. Etkinlik, sesinin güzelliğiyle dinleyenleri büyüleyen Gülseren Kılıç’ın okuduğu deyişler ve bağlamasıyla Dersim türküleri okuyan Çetin Gül’ün müzik dinletisinin ardından son buldu.

Etkinliğin yapıldığı Çağdaş Sanatlar Merkezi; konferans ve sergi salonlarıyla, konumuyla  kültür sanat etkinlikleri için her zaman en gözde mekan olma özelliği taşımasına rağmen, eksiklikleriyle de dikkat çekiyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin içinde bulunan kafeteryanın pandemi nedeniyle kapatılmasından sonra, burada yapılan toplantılarda su bulmak için bile dışarı çıkmak gerekiyor. Etkinliklerde Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen’i görmek ise pek mümkün olmuyor. Konuk Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun katıldığı toplantıda da gözler yine ev sahibi  Çankaya Belediye Başkanı’nı boşuna aradı.

İlginizi Çekebilir

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir