“MutenArt” kültür sanat kanalı Youtube’da sanatçıların sesi oluyor

29 Haziran 2021

Gazeteci Yazar Nurdane Özdemir Sağkan, Yayıncı Övünç Zaman ve Gazeteci Çağdaş Gökbel’in bir araya gelerek oluşturdukları MutenArt isimli Youtube kanalı, kültür sanat programlarını izleyiciyle buluşturuyor. Gerçek sanatın ve sanatçıların sesi olmayı hedefleyen MutenArt, özellikle Covid 19 pandemisinin uzun süredir toplumsal ve sanatsal etkinlikleri kesintiye uğratmasıyla, sanat, sanatçı ve toplum buluşmasını yeniden sağlamayı önceliği hâline getiriyor

SULTAN YAVUZ/ANKARA – MutenArt isimli Youtube kanalı, yıllardır kültür ve sanat alanında çalışma yürüten Gazeteci Yazar Nurdane Özdemir Sağkan, Yayıncı Övünç Zaman ve Gazeteci Çağdaş Gökbel’in bir araya gelmesiyle hayata geçirilen bir proje niteliği taşıyor. Covid 19 pandemisiyle birlikte hem toplumsal ve sanatsal etkinliklerin kesintiye uğraması hem de bu alanlarda üretim yapan sanatçıların mağduriyetlerinin gündeme geldiği bu süreçte MutenArt kültür sanat alanında kurduğu köprüyle, sanat-sanatçı ve toplum buluşmasını sağlayarak, aradaki özlemi de gidermeyi amaçlıyor.

Nurdane Özdemir Sağkan, “Sanatı Tozu” isimli programıyla, sinema, tiyatro, müzik, resim ve edebiyat dünyasından sanatçıları izleyiciyle buluştururken; Övünç Zaman ve Çağdaş Gökbel’in birlikte hazırlayıp sundukları “Karşı Sinema” adlı programda, sinema, televizyon ve dizi film eleştirileri yapılıyor.
“Sanatın Tozu” programında şimdiye kadar yayınlanan videolar arasında Sağkan’ın Lale Belkıs, Serenad Bağcan, Mehliha Karadeniz Bilgin, Nermin Bezmen, Behçet Çelik, Mario Levi, Hidayet Karakuş, İnci Aral, Fırat Ceweri, Abidin Celal Binzet, Şükran Pekmezci, Hasan Pekmezci ve Utku Varlık’la gerçekleştirdiği söyleşiler yer alırken; “Karşı Sinema” programında ise “Narcos, The Ascent, Alef, Parasite, Jariskatsis Mama, The Trial of The Chicago7, Westword, Enter The Void, Alejandro Jodorowsky , The Holy Mountain , Voskhozhdenie, Twelve Monkeys, Banker Bilo” ve “Kurtlar Vadisi” yapımlarının değerlendirmeleri bulunuyor.

MuterArt Youtube kanalına ilişkin 24 Saat gazetesine bilgi veren Nurdane Özdemir Sağkan, “Eski televizyoncu arkadaşların” bir araya gelip, sanatı ve sanatçıyı toplumla buluşturmayı amaçlayarak bu kanalı açtıklarını ve her hangi bir kurumdan maddi destek almadıklarını belirtti.
Popüler kültürün revaçta olduğu ve gerçek sanat ile sanatçının ilgi görmediği bir dönemden geçildiğini ifade eden Sağkan, “Bana göre sanatçı, ömrünü o alana vakfeden kişidir. Günümüzde çabuk üretilip tüketilen ve adı da sanat olmayan bir karşılaşma durumu var ama bizim sanattan anladığımız, onun yerel ve evrensel olarak dünyaya kalmasıdır. İstiyorum ki, arkadaşlarımızla birlikte düşündüğümüz gerçek sanatçıların henüz hayattalarken değerleri bilinsin…
Onlar da ürettiklerini gösterecek, paylaşacak mecralar bulamıyor. Ana akım medyada günlük siyasi olaylar ve güncelin yanı sıra az da olsa nitelikli yapımlar çıkabiliyor ama genel olarak sanatçılara pek yer verilmiyor. Biz de yıllardır kültür sanatın içinde olan insanlar olarak, dijital alanda bu açığı bir nebze de olsa kapatmak istedik. Sosyal medya, ana akımdan daha etkili bir ağ oluşturmuş ve iletişim kurmak daha kolay. Sanatçılarla görüştük, onlara neyi hedeflediğimizi anlattık ve üretimlerini toplumla buluşturmak istediğimizi söyledik. Sıcak karşıladılar ve ortak bir yola çıktık” dedi.

“Gazeteciler gibi, sanatçıların da örgütlülük eksikliği içinde olduklarını görüyoruz”
Sağkan, pandemi nedeniyle tiyatro, konser ve sinema salonlarının kapandığını ve bu süreçte müzisyenlerin enstürümanlarını satarak yaşamaya çalıştıklarını belirterek, devletin sanatçıları kendi kaderlerine bıraktıklarına dikkat çekti. Tiyatrocuların geçimlerini sağlayabilmek için dizi oyunculuğuna yöneldiklerini ve pandemiye yakalanma durumlarının söz konusu olduğunu kaydeden Sağkan, sanaçıların kendi kişisel imkânlarıyla ekonomik çıkmazdan kurtulmaya çalıştıklarını ifade etti. Sağkan, “Oyuncu, Devlet Tiyatrosu’nda değilse, rol aldığı sürece para kazabiliyor, tıpkı Devlet Opera ve Balesi’nde yer almayan müzisyenlerin konser veya albüm satarak geçimini sağlaması gibi… Ne yazık ki pandemide yaşam kaliteleri çok aşağıya çekildi ve tüm zamanlarını sanata ayırmalarına rağmen karınlarını doyuramayacak hâle geldiler” dedi.
Gazeteciler gibi sanatçıların da örgütlülük eksikliği içinde olduğunu kaydeden Sağkan, gazetecilerin de işlerini yaparken şiddete uğrayabildiklerini, hapse atıldıklarını ancak gazeteci cemiyetleri ve gazetecilik sendikalarının kısıtlı da olsa var olduğunu belirtti. “Birlik olunca önümüz kesiliyor, yönetimlerce engelleniyor” diyen Sağkan, sanatçıların da aynı zorluğu yaşadıklarını vurgulayarak, birlik olma çağrısı yaptı. Sağkan, “Sanatçıları medyadan ayrı tutmak söz konusu değil, biz duyurdukça onlar da sesini duyuracak. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan dönemdeyiz” diye konuştu.

“Zamanın bir eleği vardır; iyi olanlar üstünde kalır, diğerleri elenir gider”
Kültür sanat muhabiri ya da gazeteci olmayan kişilerin de sosyal mecralarda söz konusu alanlara ilişkin haber ya da söyleşi yaparak, zaman zaman bir gazeteciden daha fazla izlenmeleri hakkındaki soruya da yanıt veren Sağkan, şöyle konuştu:
“Ben hiçbir konuda kısıtlamadan yana değilim, işin eğitimini almayabilirsiniz hatta bizim meslekte hukuk ya da iktisat mezunu çok iyi gazeteciler bulunuyor. Kişi kendini hep geliştirir ve çok çalışırsa neden başaramasın? İsteği varsa, Youtube kanalı ya da ana akım medyada da bu alanda değerlendirmelerini yapabilir. Zamanın bir eleği vardır; iyi olanlar üstünde kalır, diğerleri elenir gider. Bu bizim için de, sanatçılar için de öyledir, önemli olan kalıcı olmaktır…”
Ana akım medyanın sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için reklama ihtiyacı olduğunu ve ticari kaygı taşıdığını dile getiren Sağkan, bir kaç televizyon programı dışında gerçek sanat ve sanatçıya yer verilmediğinin altını çizerek, “Eğitimsiz bir şarkıcıyı yüz binlerce kişi izleyebiliyor ama biz nitelikli sanatı da izlenebilir yapmalıyız” dedi.
Sağkan, medya için yeni bir dönemin başladığını belirterek, ana akım medyanın da kısa süre sonra kültür ve sanatı da öne çıkaran programlar yapacağını umduğunu söyledi.