BİLİM SANAT EDEBİYAT DERNEĞİ (BİSED) “2 TEMMUZ 1993, SİVAS KIYIMI”NDA KAYBETTİĞİMİZ CANLAR İÇİN ANMA ETKİNLİĞİ DÜZENLEDİ

 BİLİM SANAT EDEBİYAT DERNEĞİ (BİSED)                                “2 TEMMUZ 1993,      SİVAS KIYIMI”NDA KAYBETTİĞİMİZ CANLAR  İÇİN ANMA ETKİNLİĞİ DÜZENLEDİ

2 Temmuz 1993’teki Madımak Oteli Yangını, Otuz Yıldır İçimizde Yanmaya Devam Ediyor

Ahmet Telli, Nevin Koçoğlu

 Nurdane Özdemir Sağkan/ Ankara- Bilim Sanat Edebiyat Derneği (BİSED),  üyelerinin katılımıyla, Kızılay’daki dernek merkezinde düzenlediği toplantıyla, Sivas yangınında yitirdiklerimizi; anılar, öyküler, şiirler ve türküler eşliğinde andı.

BİSED’in Kurucu Genel Başkanı Eğitimci ve Şair Ahmet Telli, Sivas kıyımında yaşamını yitiren sanatçı arkadaşlarının, dostlarının ve orada bulunan insanların hiçbir zaman unutulmayacağını ve unutturulmayacağını ifade eden bir konuşma yaptı.

Ahmet Telli, Oğuz Gemalmaz, Sema Güler
Haydar Ünal

Şair Nevin Koçoğlu’nun şiirlerle, benim ise bir öykümle katıldığım bu anmaya, Madımak faciasından sağ olarak kurtulan ve kendisiyle birlikte oteldeki pek çok insanın kurtarılmasına yardım eden Şair Haydar Ünal, bize o gün otel yanarken yaşananları ve hayatta kalabilme mücadelelerini bir canlandırma gibi anlattı. Ünal’ın konuşmalarını gözyaşları içinde dinlerken, o günün acısı da tüm ağırlıyla üzerimize çöktü.

Ali Yılmaz, Serhat Ataman
Serhat Ataman, Vedat İçen

Anma etkinliği, Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Ali Yılmaz’ın gitarıyla, müzisyenler Serhat Ataman, Mustafa Toprak ve aynı zaman da şair olan Vedat İçen’in bağlamalarıyla çalıp söyledikleri türküler eşliğinde sürdü.

Mustafa Toprak, Serhat Ataman

Madımak Oteli faciasının üzerinden otuz yıl geçti: “2 Temmuz 1993/ 2 Temmuz 2023”.  Bunca yıl sonra da anlıyoruz ki, aslında geçen hiçbir şey yok. O yangında kaybettiğimiz, büyük bir çoğunluğu yazar, şair, karikatürist, halk ozanı ve folklorcu olan ‘35 can’ımız hâlâ acıları, yokluklarının boşluğuyla, hep içimizde hep bizimle birlikteler.

Oysa bundan tam 30 yıl önce, çocukların, gençlerin ve ömürlerinin en verimli çağlarını yaşayan sanatçı aydınlarımızın olduğu bu topluluk, Pir Sultan Abdal şenlikleri için şarkılarla türkülerle, sevinçle Sivas’a giderken, orada yakılacaklarını akıllarının kenarından bile geçirmemişlerdi. “2 Temmuz 1993,” bu kara gün; İmparator Neron’un Roma’yı yakması kadar unutulmayacak bir felaket olarak tarihe geçti.

Madımak Oteli

Bu devleti yönetenler; bir Anadolu şehrine etkinlik için gidenleri, cuma namazından çıkan gericilerin bir otelin içinde ateşe vererek yakmasını, televizyonlarda canlı yayınla tüm ülkeye izlettiler, müdahale etmediler, yanıp kül olmalarına seyirci kaldılar. Biz otuz yıldır, ne orada yananları ne de o oteli ateşe verenleri unuttuk. Bunu yapanları, ülkeyi yönetenler affetti ama toplumun vicdanı hiç affetmedi. Otuz beşi canı yakan o alevler, otuz yıldır içimizde hiç sönmedi, gözyaşlarımız hiç dinmedi. Yakınlarını kaybedenlerin ailelerin ise o günden sonra yüzleri hiç gülmedi. Ben her 2 Temmuz günü, yakılan aydınlarımızın can acılarını tenimde hissederim.

İçimizi çok acıtsa da tek tesellimiz, gidenlerin bize emanet kalan yazdıkları, çizdikleri, sesleri ve ezgileri…

İlginizi Çekebilir

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir