“Başkentte Kültür ve Sanatı yaşatacak Yeni Bir Ortam “
Nurdane Özdemir Sağkan / Ankara
Ankara’da bir grup şair- yazar, yayıncı, akademisyen ve gazeteci birleşerek, sanat, kültür ve edebiyat ekinliklerinin yapılacağı bir dernek kurdular. Dernek merkezi Kızılay Hatay Sokak’ta bulunuyor.
Şair Ahmet Telli, Yayıncı-Yazar Turgut Türksoy, Şair -Yazar Zerrin Taşpınar, Halk Sağlığı Profesörü ve Yazar Dr. Çağatay Güler, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Zülfikar Sayın, Şair- Çevirmen Arif Berberoğlu, Şair -Yazar Cengiz Kaplan, Gazeteci -Yazar Nurdane Özdemir Sağkan ve daha birçok yazar – şairin katılımıyla Dernek merkezinde gerçekleştirilen toplantıda, Derneğin faaliyetleri ve yapılması planlanan kültür-sanat etkinliklerinin çerçevesi belirlendi.
-Gençler yazar ve şairlerle buluşacak-
Toplantıya katılanlar, Dernek çatısı altında gençlerin, yazar ve şairlerle karşılıklı iletişim kuracakları bir ortam yaratılması arzularını dile getirdiler. Derneğin hafta içi ve hafta sonu tüm gün boyunca, çay- kahve içilebilecek sanatsal, edebi ve kültürel buluşmalara açık bir mekan olması kararlaştırıldı.
Yazar – Yayıncı Turgut Türksoy ve Yayıncı Fatoş Tütüncü Türksoy’un ev sahipliği yaptığı toplantıda katılımcılar tek tek söz alıp, Dernekte yapılması düşünülen etkinlikler konusundaki görüşlerini açıkladılar.
-Ahmet Telli: “Ankara kültür insanlarını ihraç eder hale geldi”-
Şair Ahmet Telli, toplantının açılış konuşmasında : “Ankara’nın kültür tarihine baktığımızda, 1940’lı yıllarda Ankara kültür ve sanatın merkezi iken, 1950’den sonra bu merkez İstanbul’a taşındı. Turgut Uyar, Cemal Süreya, Nurullah Ataç gibi isimler Ankara’dan İstanbul’a gittiler,” dedi.
Ahmet Telli, Ankara’da örgütsüz olduklarını, insanların buluşma eksikliğinden dolayı kültür, sanat etkinliklerinin yetersiz kaldığını, büyük kitlelerle buluşulamadığını söyledi.
Telli: “Boşluk sonsuzluğa gitmez. Siyasal iktidarların yarattığı boğucu atmosferler de olabilir, en güzel şeyler, boğucu durumlardan da çıkabilir” dedi.
Şair ve Yazar Zerrin Taşpınar da: “Geçtiğimiz dönem Türkiye Yazarlar Sendikası’nın Ankara temsilcisiydim. Pandemi yüzünden iki yıldır toplanamıyoruz. Sanatın, kültürün tartışılacağı, konuşulacağı böyle ortamlara ihtiyacımız var” dedi.
Şair ve Yazar Cengiz Kaplan ise, demokratik kültürün, sanatın gelişmesi için belediyelere büyük bir görev düştüğünü söyledi. Kaplan: “Örgütsüz oluşumuz ve söz söyleme gücümüzün engellenmesi yüzünden, tek tek kalmak durumunda bırakılıyoruz. Ankara’da yaşayan sanat, kültür ve edebiyat insanlarını buluşturmalıyız. Burayı işlevsel hale getirip, kurslar, atölyeler yapmalıyız” dedi.
-Arif Berberoğlu: “Dernek bir edebiyat okuluna dönüşmeli”-
Yazar ve çevirmen Arif Berberoğlu da yaptığı konuşmada: Derneğin profesyonel bir anlayışla işletilmesi ve buranın bir edebiyat okuluna dönüştürülmesi arzusunu dile getirdi. Berberoğlu ayrıca: “Derneğin kooperatif ya da vakfa dönüşmesine katkı sağlamalıyız” dedi.
Toplantıya katılan şair ve yazarlar; derneğin gençleri içine çeken bir kültür-sanat ortamı oluşturmasına, öğrenirken, öğreten, kendi içinde yaşarlık kazanan, güven duyulan bir mekana dönüştürülmesi isteklerini dile getirdiler.
Derneğin gerekli şartlar sağlandıktan sonra, hafta içi ve hafta sonu 11:00-17:00 saatleri arasında açık tutulması üzerinde görüş birliğine varıldı.
-Ahmet Telli: “Ayda bir edebiyat buluşmalarını yapabilirim”-
Müzisyenlerin pazar günleri dernekte sanatlarını icra etmelerinin mekana bir sıcaklık kazandıracağını, ilgili insanların ayda bir edebiyat alanında sunum, paylaşım yapmak için toplanmalarının da mekana yaşanırlık kazandıracağını söyleyen Ahmet Telli, “Kendi adıma ayda bir edebiyat buluşmalarını yapabilirim” dedi.
Toplantıda; zaman içinde ihtiyaç duyulursa, bir dergi çıkarılmasının da düşünülebileceği konuşuldu.
Prof. Dr. Çağatay Güler ise; biz “ Tıp ve Mizahı” başlattık. Mizahtan gittikçe uzaklaşıyoruz. Mizah, kabus dönemlerinde dirilir ve patlama noktasına gelir. Bulunduğumuz bu mekanın varlığı önemli, burada her türlü bilginin tartışıldığı ve paylaşıldığı bir ortam yaratabiliriz” dedi.
Doç Zülfikar Sayın : “İnsanlara ulaşma mekanları farklıdır. İnsanların toplanamadığı, bir araya gelemediği, tehdit altında bırakıldığı dönemlerde; kültürel ve aydınlatmacı ortamlara ihtiyaç vardır. Bilim ve sanatla bir araya gelerek, İnsanı kendisiyle karşılaştıracak ortamlar sağlamalıyız ” diye konuştu.
Toplantıda, Derneğin bir mekana sahip olmasının; kültür – sanat buluşmaları için uygun sanat ortamlarının azlığı nedeniyle, kafe ve barlarda düzenlenen etkinliklerde karşılaşılan gürültü ve alan yetersizliğini de çözeceği dile getirildi.